Stellantis nedir?

Yıldızlarla parlamak demişken, en meşhur yıldız olan üç kollu yıldızın beş kolluyla el ele verip nasıl ölümden döndüğüne nazire yapılmıyor olduğunu düşünmek bana çocukça geliyor.

Üç kollu Mercedes yıldızı.
Chrysler Pentastar

Daimler-Chrysler, Mercedes’in hep verip pek az kazanım sağlayabildiği, dünyanın en güçlü marka imajının dahi karizmasının çizilebildiği bir örnek olarak geçmişte kaldı. Bu ortaklık sürecinde, Mercedes’in çok özenerek geliştirdiği W211 E serisinin platformu, “Chrysler LX platform” adıyla 300C ve Dodge Charger modellerinde de kullanılabilir oldu.

Öncesinde önden çekişli, dayanıksızlığıyla meşhur, sürüşleri keyifsiz ve hantal arabalar yapabilen, Petrol Krizi öncesi modellerin hayranlarını üzen MOPAR, eline geçirdiği modern Alman tasarımı süspansiyonlu gövdeyle müthiş başarı yakaladı. Amerikalılar bunu sever, daha önce de Von Braun’un savaşta deniz aşsın diye tasarladığı roketi yeterince büyüterek Ay’a gitmişlerdi…

Chrysler 300C’nin yani Mercedes E serisinin şasesiyle Amerikalılar muscle car rüyasını 700+ beygirlik Dodge Charger ile yaşarken dingil aralığını biraz kısaltarak Challenger isminde şahane bir retro tasarımla posterleri doldurdu, Mercedes de boş durmayarak harika bir 4 kapılı coupé tasarladı, MOPAR’dan daha düşük emisyonlu V8 motorla donatarak başarı aradı.

Bağlı bulundukları asıl kıtadaki standartlar gereği, devasa güçler sunan motorları Amerikan ortakları kadar kolay, sorumsuzca kullanamıyorlardı. Detroit para sayma makinesiyle uğraşadursun, Mercedes hâlâ sahip olduğu ufuk açan tasarım kapasitesi ile görenleri hayran bırakan, bugün bile tasarımı taklit edilen CLS modeliyle para kazanmaya odaklanıyordu. Motoru büyüterek Dodge’u kovalamak için AMG’ye başvuruldu…

Tesla Model S’in tasarımı, Mercedes CLS’den esinlenilerek yapılmıştır. Peki süspansiyon bileşenlerinin de Mercedes’ten alındığını biliyor muydunuz?

Kerametin motorda olmadığınıysa Mercedes, bu sefer ortaklarının partneri konumundaki Tesla markasından öğrenecekti. Bu aracın süspansiyon bileşenleri Chrysler LX platform, yani Mercedes’in kendisinden gelirken süslü alüminyum gövde, ön kaputun da altındaki bagaj; merkezlenerek iyice aşağı çekilmiş ağırlık dağılımı ve elektrik 4 çekerle gelen 3 saniyenin altında 0-100km/s hızlanma değeri sunuyordu.

Politik figürlerin de karıştığı, Alman otomotiv endüstrisinin öncü markasından alınan dopingle Amerikan otomotiv endüstrisine çağ atlatan ortaklığın bitmesi, Chrysler’in yeni partner aramasına vesile oldu. Ezeli rakipleri GM’den ayrılan Fiat’la FCA’nın kurulmasıyla kartlar yeniden dağıtıldı.

Fiat bünyesinde, acilen toparlanması gereken lüks marka Lancia için bu ortaklık çölde sağanak yağmura denk gelmek gibiydi. Mercedes’in müthiş dayanıklı 3.2 litre V6 dizeli, arkadan itişli harika platform ve çekici tasarımlı Chrysler gövdesi, bu kez küçük birkaç lüks donanım ilavesi ile Lancia markasına “rebadging” marifetiyle entegre edildi. Ülkemizde de bu arabalardan bulmak mümkün.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close