Youtube’dan Netflix’e Bo Burnham ve yeni spesiyali Inside

Bu yazının ilk kısmında bilmeyenler için Bo Burnham’ı işleriyle birlikte kısaca tanıtacağım. Inside değerlendirmesi için ikinci sayfadan okumaya başlayabilirsiniz.

Pandeminin üzerinden, pandemiyle ve pandemideki hâllerimizle dalga geçecek kadar zaman geçti. Bo Burnham imzalı Inside, tam zamanında yetişti.

Bo Burnham’ın sahip olduğu titr sayısı fazla: Senarist, yönetmen, müzisyen, komedyen, şair, kurgucu… Onu tanımayanlar için bugünkü hayatına start veren Youtube kariyerinden başlamak isterim.

Bo Burnham 2006’da ucuz kamerası, çocuk suratı ve kendine has espri tarzıyla odasında çektiği videolarla kısa sürede bir fenomene dönüştü. Şarkılarını kendi yazıyor, kendi söylüyor ve çalıyordu. Şarkıları komedi şarkıları olmasına rağmen basit değildi.

Bazı insanlar dünya klasiklerini okuyabilmek için farklı dilleri öğrenmeye çalışır, çevirinin muhakkak bir şeyler eksilttiğine inanır. Bo’nun şarkıları da biraz bu duruma uyuyor, biraz İngilizce bildiğinizde şarkıları anlayabiliyorsunuz ama iyi bir İngilizce + matematik + edebiyat + genel kültür ile kafiyelerin başarısını ve cümlelerin iki anlamlılığını gerçekten takdir edebiliyorsunuz.

2010’da yaptığı Words, words, words farklı bir tada sahipti. Bo bize bu kez odasından seslenmiyordu, bir klip çekmişti.

Klipler Oh Bo ile de devam etti, bu klipte hip-hop’ın çok değiştiğinden şikâyet eden Bo onları yenemiyorsan onlara katıl diyerek mainstream’in parodisini yapıyordu ve doğal olarak kadınları aşağılayan bir şarkı ve kliple karşımızdaydı. Ancak yine Bo’luğunu konuşturup kendisinin azılı bir feminist olduğunu söylemeyi ihmal etmiyordu, tıpkı Words, words, words’ün sonunda yaptığı gibi.

Bo bu noktada mainstream’le dalga geçerken mainstream olma tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Bunu erken fark etmiş olacak ki kliplere ara verip 2013’te “what.” isimli ilk komedi spesiyalini yayınladı. Bugün bile Bo Burnham’ın en iyi işinin what. olduğunu düşünüyorum.

what. ile Bo Burnham’ın daha pesimist, politik doğrucu olmayan ve sanatçı yanıyla tanışıyoruz. Bo Burnham’ın hayata bakışı biraz Bojack Horseman, biraz George Carlin, biraz da Louis CK gibi ve bu esprilerine ve şarkılarına da yansıyor. Bu spesiyalin her bir parçası (ve çekim-kurgu esprileri de olduğu için aslında her anı) ayrı bir mücevher gibi ama aşağıda örnek olarak koyduğum art is dead. hem çok başarılı hem de çok önemli bir parça. Bo burada kendisinin gerçek bir sanatçı olmadığını, şımarıkça davranmasının ödüllendirildiğini ve bunu paraya çevirdiğini söylüyor ve aslında kendisiyle kavga ediyor.

Bahsedilmeye değer iki şarkıdan biri Bo’nun Garageband’de 20 dakika geçirip katoliklikle ilgili yazdığı rap şarkı, bir diğeri de ismi kendini açıklayan From God’s Perspective.

Amen, in the name of the Father, Son and Holy Ghost
Head, shoulders, knees and toes
Turn up your nose, strike that pose
Hey macarena!

Bo Burnham, rant.

Üç yıl geçiyor, what. sayesinde Bo yeni hayranlar edinip daha büyük bir kitleye sahip oluyor. 2016’da Make Happy isimli Netflix spesiyalini yayınlıyor. Make Happy, what. ile gaza gelip yeni şeyler bekleyen benim için bir hayal kırıklığıydı. Spesiyalden sadece Kill Yourself ve Breakup Song‘un aklımda kaldığını söylemek zorundayım.

Ve bir şey oldu, Bo sahneye ara verdi. Tam beş yıllık bir ara. Bu sırada eleştirmenlerin beğenisini kazanan Eighth Grade isimli bir film çekti. Inside’ı duyurduğunda yeni bir spesiyal çekeceğinden haberim bile yoktu.

Youtube’dan Netflix’e Bo Burnham ve yeni spesiyali Inside” için 2 yorum

  1. başarılı bir yazı olmuş emeğinize sağlık. son paragrafta bahsettiğiniz specialın başlarında ortaya çıkan streamer bo’nun bir edit hatasından çok bilinçli yapılmış bir hareket olduğunu düşünüyorum. specialda karşımıza dağılmış, depresif robert ve kendisini oynayan bo burnham olmak üzere iki karakter çıkıyor. evet, robert; bo’nun yayın yaptığı yayın sırada oynadığı karakter. edit hatası olarak bahsettiğiniz sahnedeki kişi de robert. bo daha filmin başında biz seyircilere çift kişilikli bir yaşantısı olduğu mesajını vermek istemiş. benim düşüncelerim bu yönde. tekrardan yazınız için şükranlarımı sunuyorum 😉

    Beğen

    1. Yorumunuz için ben teşekkür ederim. Ben o açıdan yaklaşmamıştım, daha doğrusu o açıdan yaklaşacak bir sinyal almamıştım. Sadece bir kez, çok kısa süre görünen bir kare bunu düşündürmekten ziyade hata gibi hissettirdi bana. Öte yandan zaten tekrar izlemeye değecek bir gösteriydi, belki de tekrar izleyip bir de bu gözle bakmalıyım. Teşekkürler, sevgiler.

      Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close